YENİ BİR YEREL YÖNETİM FELSEFESİ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUM

YENİ BİR YEREL YÖNETİM FELSEFESİ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUM

Beylikdüzü'nde farklı partilerden Belediye Başkanlığına talip olan isimlerin kendisine yönelttiği eleştirileri de sorduğumuz röportajda, Başkan Çalık hedefindeki Beylikdüzü'nü ise detayları ile anlattı. Tüm Türkiyede örnek bir Belediye Başkanlığı süreci yürüttüğünü dile getiren Çalık, 31 Mart'ta vatandaşın takdiriyle elde edeceği oy oranı ile rekor kıracağı iddiasında bulundu.

 

YENİ BİR YEREL YÖNETİM FELSEFESİ OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUM

- Siyasete 5 yıl önce Beylikdüzü Belediye Başkanlığı ile adım attınız. Bu 5 yılda hayatınızda ne değişti?

- Aslında hayatımda çok fazla bir şey değişmedi. En azından hayata bakışımda bir şey değişmedi. Ama mücadelemi hep siyasetin algısının ve siyasilerin reflekslerinin değişmesi yönünde kullanmaya gayret ettim. Çünkü hep şikayet eden taraftaydık aslında siyasilerden, siyasilerin aldıkları kararlardan. Teknik bir insan olarak şikayet ediyordum bir taraftan. Ekrem Başkanımız bana ilk bu görevi teklif ettiğinde "Hep şikayet ediyorsun, gel birlikte çözelim." dediği için aslında masanın diğer tarafına geçtim. Aynı şekilde belediye başkanı olunca en üst düzeyde karar merci oluyorsunuz. Dolayısıyla şu an benim tek yapmaya çalıştığım şey; siyasetçinin siyasetten beklentisinin farklı olabileceğini göstermek. Yani şu an aslında bir rol model olmaya gayret ediyorum. Yeni bir yerel yönetim felsefesi yazmaya gayret ediyorum. Hem mesleki olarak, mesleğimin bana vermiş olduğu sorumluluk dahilinde. Beylikdüzü'nden yapacağımız işler Türkiye'nin dört bir tarafına örnek olması arzusu içerisindeyim. Hedefim bu.

- Örnek bir başkanlık süreci yönettiğinize ve örnek teşkil etmeniz gerektiğine inanıyorsunuz.

- Ben buna yürekten inanıyorum fakat tabii bunu vatandaş değerlendirecek veya farklı bölgelerdeki talepler bunu değerlendirecek. Ben istiyorum ki belediyeciliğin bütün felsefesini yeniden yazalım. Yerel yönetimin yeni bir felsefesini yazalım. Yeni bir siyaset dili ortaya koyalım. İnsanlar seçimi kazandıktan sonra artık asıl olanın vatan ve bayrağa hizmet etmek olduğunu bilsinler. Siyasi partilerimiz farklı olabilir. Size oy vermiştir, vermemiştir. Düşünceleri, siyasete bakışları farklı olabilir. Ama insanlara hizmet etmek noktasında hiçbir ayrım gözetmeksizin, hiç kimseyi kutuplaştırmadan, "hangi siyasi görüştendir" diye bakmadan hizmet üretmeniz gerekir. Ben kentin problemlerini çözmek için aday oldum. Kentin problemlerine temas etmek için belediye başkanlığı yapıyorum. Mutlaka belediye başkanlığını bırakacağımız bir dönem olacak. Bu dönemler arasında "bu kentte şöyle bir belediye başkanı olmuştu ve şu hizmetleri yapmıştı" denmesi ve vatandaş tarafından takdirle karşılanması benim en büyük mükâfatım olacaktır.

- Bu 5 yılda kendi performasınızı nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu süreç içerisinde en önem verdiğiniz proje veya hizmet neydi?

- Şimdi performans değerlendirmesini benim yapmam doğru olmaz. Hiç kimse ayranını "benim ayranım ekşi" diye satmaz. Dolayısıyla değerlendirecek olan vatandaşımız. Vatandaşımızın da sandık önüne gelecek, sandıkta bu değerlendirmeyi yapacaklar. Biz tabii birçok projeyi hayata geçirdik.

Bizim için aslolan şey şuydu: Ben belediye başkanı olacağım zaman "Bu kentin üç alanına çok hizmet edeceğim" dedim. Kime hizmet edeceğim?

⦁ Çocuk kavramına hizmet edeceğim.

⦁ Genç kavramına hizmet edeceğim.

⦁ Kadın kavramına hizmet edeceğim.

"Bu kenti çocuk dostu, genç dostu ve kadın dostu bir kent hâline dönüştüreceğim" dedim.

Dönemimiz içerisinde yedi tane kreş yaptık. İki tane anne-çocuk merkezi yaptık. Çocuklarmızın deneyim kazanacakları bir planeteryumu hayata geçirdik. 74 tane park yaptık. Kent ormanları kazandırdık; bir tanesini İBB ile birlikte Yakuplu'da, bir tanesini de Gürpınar'da Beylikdüzü Belediyesi olarak yaklaşık 28 dönümlük bir kent ormanı olarak hayata geçirdik. Bu kentin engelli bireyleri için engelsiz yaşam merkezimizi yaptık. Gençlerimize "Smart Gençlik Merkezleri"ni kazandırdık, robotik kodlama atölyelerini kazandırdık, kapalı spor salonlarını kazandırdık. Bu kadar yapısal iş yaptık. Bir tanesini de şu an hazırlıyoruz hatta iki tanesini. Bir tanesi Gürpınar Köy Meydanı ve Kent Enstitüsü. Çok önemsediğim projelerden biri. Bir tanesi de Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi. Biz yaptığımız her işi bir felsefe üzerine inşa etmye gayret ediyoruz. Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi'ni de şu felsefe üzerine oturttuk: "Bu kentin toprakları yeni Aziz Sancar'lar yetiştirecek" dedik. Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi'ni yaptık. Hemen yanında Prof. Dr. Erdal İnönü Fizik Parkı'nı inşa ediyoruz, bir gözlem evi yapıyoruz içerisine.

- Gözlem evini biraz açar mısınız? Gözlem evinin kapsamı nedir?

- Gözlem evi şu aslında; orada bir teleskobumuz olacak, 14 inçlik profesyonel bir teleskop. O teleskopla çocuklarla birlikte uzayı görüntüleyeceğiz. Nihayetinde burası NASA gibi işleyen bir merkez olmayacak. En azından çocukların merak duygusunu uyandıracak. Çocukların bilime, sanata ilgisini uyandıracak bir merkeze dönüşsün istiyorum orası. Aslında çocuklara Avrupa'daki çocuklar gibi eşit koşullar hazırlama derdindeyim. Aslında her projemin odağında çocuklar var. Bu kadar şey yaptık, yapısal projelerimizi zaman zaman zaten vatandaşımızla paylaşıyoruz ama en çok önemsediğim projeyi sordunuz. Benim en çok önemsediğim proje "Beslenme Saati Projesi". Bu çalışma sosyal bir proje. Çünkü "çocuğun kaderi açlık olamaz" dedik. İhtiyaç sahibi ailelerimizin çocuklarına, ilkokul çağındaki çocuklarımıza beslenme desteği veriyoruz. Bu nedir? Her gün beslenme çantalarına koyulacak gıdaları biz o evlatlarımıza ulaştırıyoruz. Şu an sayı 3 bine yaklaştı. 2 bin 900 civarında. 2 bin 900 evladımıza bu paketler her gün gidiyor. Tabii proje çok kıymetli ama nasıl yapıldığı ondan daha kıymetli. ben onu çok önemserim. Ben o paketin hiçbir yerine "Mehmet Murat Çalık" yazmam. Hiçbir yerinde Beylikdüzü Belediyesi'nin logosu olmaz. Markalamayız bu işi. Neden markalamıyoruz? Çünkü biz istiyoruz ki o evlatlar, aileleri tarafından veriliyor diye bilsinler. Veya arkadaşlarına karşı mahcup olmasınlar, çünkü çocuklar bazen çok acımasız olabiliyorlar akranlarına karşı. Bu iş şuradan çıktı; beslenme zamanlarında evlerinden beslenme alamadıkları için okula gitmek istemeyen çocuklar var. Şimdi çocuk gidiyor okula, yanına salçalı ekmeğini almış. Yanındaki arkadaşı beslenme çantasından çıkarıyor kekini, meyvesini, kuru yemişini. Çocuk utanıyor. İşte o çocuk utanmayacak. Çocuklar eşit şartlarda olmalı. En azından açlıkla ilgili bir mesele yaşamamalı. Bunu her zaman söyledim. Beylikdüzü ne zaman bu projeden vazgeçer? MEB bütün çocuklarımıza ücretsiz öğle yemeği verdiğinde Beylikdüzü Belediyesi de bu işi yapmaktan vazgeçecek. Ama asıl mesele toplumun refah seviyesini artırmak. O da ülke ekonomisinden geçiyor.

- Meclis grubunun 5 yıllık performansını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce meclis grubu başarılı mı?

- Ben meclis grubu arkadaşlarımı, grup ayırmaksızın söyleyeceğim. Meclisin performansı nerede belli olur? Zor zamanlarda belli olur. Pandemi dönemi olsun, afetler olsun ki birkaç gün önce 6 Şubat'ın yıldönümüydü. Bir kez daha orada kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle anıyorum. Enkaz altında ailelerini kaybetmiş insanlara da sabırlar diliyorum. Onların acıları maalesef hiç bitmeyecek her daim hatırlayacaklar. Biz de 6 Şubat'ı asla unutmayacağız ve unutturmayacağız ve ona dair tedbirler de alacağız. 6 Şubat'ta meclis grubu hiç ayırt etmeksizin, hangi siyasi görüşten olursa olsun, bizim çağrımıza kulak verip, gelip bizle birlikte orada mücadele etti. Herkes. Ben zor zamanların adamıyım. Yani zor zamanlarda aksiyon almayı severim. Zor zamanlarda, herkesin durduğu, şok olduğu dönemlerde, afetlere karşı çok hazırlıklı olduğumuz için daha rahat aksiyona geçebiliyoruz. Meclis grubumuz da çok iyi koordine oldu. Tabii ki ben CHP'nin bir ferdiyim. CHP meclis grubu benim siyasi yol arkadaşlarım, hepsinden memnunum. Ama bunun yanında diğer siyasi partilerimizin grupları da var. Hem AK Parti'nin hem de MHP'nin meclis grubu var. Bu kent adına alacağımız kararlarda ortak kararlar alabiliyoruz meclis olarak. Dolayısıyla Beylikdüzü'nde siyaset daha farklı yapılıyor. Ben meclis grubumuzdan diğer siyasi partiler de dahil çok memnunum.

- Belediyenn afiş ve billboardlarında yazan "Beylikdüzü Aklı" kavramının açılımı nedir?

- Ben Beylikdüzü'nün kent enerjisine çok inanıyorum. Beylikdüzü'ne geldiğinizde bu kent enerjisini hemen hissediyorsunuz. Bu tabii ki yönetim anlayışıyla da şekillenen bir akıl bir taraftan. Biz yaptığımız her hizmette, her tesiste aslında "bu kente ne kazandırabiliriz" duygusuyla tasarlıyoruz. Mesela Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi'ni bir gün gezelim birlikte. Nasıl Avrupai bir mekan olduğunu göreceksiniz. Hepsindeki dokunuşlarımızın asıl çıkışı: "Bu kente ne kazandırabiliriz". Ben işte bu kararı verirken herkesin aklından faydalanmaya gayret ediyorum. 5 yaşındaki çocuktan da öğreneceğimiz şeyler var, 75 yaşındaki büyüğümüzden de. Dolayısıyla bu kümülatif bilgi Beylikdüzü aklını inşa ediyor. Biz Beylikdüzü Aklı'nı sadece "benim aklım, siyasi yol arkadaşlarımın aklı veya bürokrat arkadaşlarımın aklı" olarak görmüyoruz. Bazen sokakta karşılaştığımız bir büyüğümüzün, genç bir arkadaşımızın bize bir tavsiyesi oluyor. Biz o tavsiyeyi sadece kulağımızla duymuyoruz aynı zamanda kalbimizle de anlıyoruz ve o söylenenler doğrultusunda yatırımlarımızı şekillendiriyoruz. Yani toplamda bir akıldan bahsediyorum. Şu an Beylikdüzü'nde iktidar biziz fakat iktidarıyla, muhalefetiyle bir akıl bu. Beylikdüzü Aklı meselesi herkese de örnek oluyor. Fakat bu  akıl sadece kapak sayfasına yazmakla olmaz, içini de doldurmakla olur. Beylikdüzü'nde içini de dolduruyoruz bunun. Bazen bizim bu güzel kavramlarımız farklı siyasi büyüklerimiz tarafından örnek alınıyor.  Bundan da çok mutlu oluyorum fakat yapılan işi devam ettirseler gam yemeyeceğim. Bakın "Beslenme Saati Projesi" örnek alındı MEB tarafından. Cumhurbaşkanlığı kampanyasından önce okul öncesi eğitim kurumlarında ücretsiz yemek  vaat ettiler. Seçim bitti, vaat gitti. Unuttular. Üzüldüm. Şimdi tekrar "6 Şubat itibari ile başlıyoruz" dediler, yine seçim var ama. İnşallah seçimden sonra devam ederler.

- Beylikdüzü çok fazla genç nüfusa sahip. Beylikdüzü Belediyesi, ilçe gençlerinin istek ve beklentilerine karşılık verebiliyor mu? Gençler için neler yapıyorsunuz?

- Biz gençlerler zaman zaman onların yoğun olduğu mekanlarda bir araya geliyoruz. Gençlerimizin tabii bizden arzusu, isteği var. Biz gençlerimize dönük "Beylikdüzü Smart" markasıyla bir proje geliştirdik. Bu projeyle de aslında on beş tane iyi fikri destekledik. "Benim bir fikrim var" deyip Beylikdüzü Smart'a başvuran on beş projeyi destekledik. Bunun sayısını artıracağız. Beylikdüzü Smart'ın yanı sıra ikinci bir "smart"ı açıyoruz şimdi. Nesiller arası öğrenme merkezi aynı zamanda. İçerisinde greenbox stüdyosu, kayıt stüdyosu ve deneyim alanları olan bir merkezi de Marmara Mahallesi'nde açıyoruz. Yine Kavaklı ve Marmara Mahalleleri'nin sınırında da Bilgi Üniversitesi işbirliği ile yaptığımız bir teknoloji merkezini, TEKMER'i, hayata geçireceğiz. Bunların tamamı gençlerimize dönük yaptığımız işlerin birkaçı. Az önce anlattığım Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi, içerisinde deneyim alanlarını da barındıran, bazı simülatörlerin içerisinde yer aldığı bir merkez. Biz istiyoruz ki bizim ülkemizin evlatları da diğer ülkelerin evlatlarıyla yarışabilsin. Bizler çok özel evlatlarımızı da maalesef yurtdışına kaptırmış durumdayız. Gençlerin yurtdışına gitmek üzerine hayal kurma meselesi var. Bunun önüne geçebilmek için Aziz Sancar Bilim ve Sanat Merkezi gibi, planeteryum gibi,  gözlem evi gibi, fizik parkı gibi, TEKMER gibi, deneyim alanları gibi, inovasyon merkezleri gibi merkezleri açtığınız takdirde gençlerin ufkunu da açarsınız, önünü de açarsınız ve gençler artık hayallerini bu ülkeye dair kurarlar. Ben istiyorum ki gençlerimiz hayallerini bu ülkeye dair kursunlar. Ben gençlerin her talebine karşılık vermeye gayret ediyorum. Mesela bir tane kapalı spor salonu yaptık, bu kentin ikinci bir kapalı spor salonu oldu. İsmini de atanamadığı için inşaatta çalışan, inşaatta çalışırken de elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden bir beden eğitimi öğretmeninin ismini verdik ve Fedai Altun Kapalı Spor Salonu yaptık. KPSS'de ilk bine girmiş bir arkadaşımız atanamadığı için inşaatta çalışıyordu. Atanamayan öğretmenlerin de aslında farkındalığının artırılacağı bir merkeze dönüştü. Biz gençlerimize sosyal tesisler, kapalı spor salonları, birçok şeyi yapamaya gayret ettik. Bundan sonra da gençlerimizin sözlerine kulak vereceğiz. Fatih Sultan Mehmet Kültür Sanat Merkezi içerisinde bir gençlik merkezimiz var. Gençlerimiz çok aktif bir şekilde kütüphaneleri de kullanıyor. Kütüphane sayımızı da son dönemde 23'e çıkardık ve kütüphanelerimiz gerçekten gençlerin gelip huzurla ders çalışabileceği ortamlara dönüştü. 

- Beylikdüzü Mutfak diye bir tesis kurdunuz. Bu mutfakta neler yapılıyor?

- Az önce söylediğim beslenme saati uygulamasını bu mutfakta yapıyoruz. İhtiyaç sahibi ailelerimize oradan sıcak yemek gönderiyoruz. Yine taziye yemekelerimiz çıkıyor bu mutfaklardan. Kütüphanelerde derslerine çalışan çocuklarımıza çorbalarımız bu mutfaklardan geliyor. Zaman zaman soğuk kış günlerimizde, meydanlarda komşularımızla paylaştığımız çorbalarımız yine mutfak tarafından yapılıyor. Personelimizin soğuk kış koşullarında karla mücadelede bütün iaşesi mutfağımız tarafından yapılıyor. Bu mutfak kendi enerjisini de üretebilecek hâle geldi. Güneş enerjisi sistemi kurduk mutfağımızın üstüne. Çünkü biz mutfağı afet zamanlarında da kullanabilmek için yaptık. Bu mutfağın enerji kesintisinin olmaması lazım. Onun için güneş enerjisi panelleriyle de donattık. Herhangi bir afet durumunda bu kentin çorbası kaynasın istiyorum.

- İstanbul'u bekleyen olası bir deprem var. Beylikdüzü bu depreme hazır mı?

- Beylikdüzü; eksiklerimiz olmasına rağmen en hazır ilçe belediyelerinden bir tanesi. Bir kere afete dönük yapmamız gereken Afet Yönetim Merkezi'ni kurduk. Afet öncesinde belli başlı hazırlıkları, eğitimleri yapabileceğimiz ve koordinasyonu sağlayabileceğimiz bir merkezimiz var Marmara Mahallesi'nde. Bu merkezin içerisinde eğitim sınıfları ve koordinasyon alanları bulunuyor.  Afet anında lojistik depo olarak kullanacağımız bir alanı daha Dereağzı'nda inşa ettik. Yine içerisinde Beylikdüzü Mutfak'ın olduğu bir alan. Bir taraftan lojistik depo olarak kullanılacak bir taraftan da yönetim ve toplantı alanlarıyla bir koordinasyon merkezine dönüşecek. Bir de benim afetlerde, Kastamonu Bozkurt'ta sel felaketinde de, Malatya'da da ,Hatay'da da gördüğüm konu şu, size dışarıdan muazzam yardım geliyor fakat o yardımları depolayacağımız kapalı alanlarımız yok. Doalyısıyla kapalı pazarlarımızı biz bu amaçla revize ettik. Cumhuriyet Mahallesi ile Adnan Kahveci Mahallesi'nin kesişiminde bir kapalı pazar, spor alanı ve afet sonrası lojistik depolama, barınma alanı olarak inşa ettiğimiz çok büyük bir kompleksimiz var. Biz bunu 6 Şubat'ta test ettik. Dışarıda kar yağarken biz onun içerisinde bütün tasniflerimizi yaptık. Bütün tırlarımızı oradan yükledik, naklettik. 224 tane tır gönderdik biz Beylikdüzü Belediyesi olarak. Süreç bize şunu gösterdi ki lojistik depolar çok önemli olur afet durumlarında. Ben Bozkurt'ta açık bir sahaya koyulmuş malzemeleri gördüm. Malzemelerin yarısı çöp oldu o ortamda. Yağmurun, çamurun içerisinde malzemeleri o ortamda muhafaza etmek mümkün değil. Biz bunları yaparak Beylikdüzü'nü bir taraftan da afetlere hazırlıyoruz. Beylikdüzü'nde teknoloji tabanlı bir afet yönetim sistemini kuruyoruz. Bunun içerisinde on tane afet ve acil yardım müdahale istasyonu yaptık ve bunu mahallelerimize yerleştiriyoruz. Bu acil müdahale istasyonlarının içerisinde arama kurtarma ekiplerinin ihtiyaç duyacağı her tür malzemeyi bulunduruyoruz; jeneratöründen hiltisine, enkaza müdahale edebileceği her şey var. Diyelim ki lojistik olarak ciddi sıkıntı yaşıyorsunuz, gıda bulamıyorsunuz. Arama kurtarma ekiplerine bir hafta, on gün yetecek konserveleri bozulmayan malzemelerin yer aldığı bir konteyner hazırlandı. Aşı dolabı var, duş imkanı var, tuvalet imkanı var, dinlenme imkanı var, içerisinde ranza sistemi var. Türkiye'de böylesine komplike bir konteyner ilk kez yapılıyor. Bir taraftan da insansız hava araçlarıyla destekliyoruz afet yönetim modelimizi. Şu an Beylikdüzü'nün tamamında insansız hava araçlarıyla Beylikdüzü'nü üç boyuta kaldırıyoruz, uçuyorlar. Olası bir afet anında da Beylikdüzü'nde bu insansız hava araçlarını uçurduğumuzda hangi mahallede binamız yıkılmış, hangi mahallede yol kapanmış, hangi mahallede yol göçmüş, nerede ne sorun var bir saat içerisinde afet yönetim merkezimize gelecek bu veri. Ayrıca bugün bir anma programı olduğu için de Nefes Birliği montumu giydim. Nefes Birliği'yle de şunu yaptık; üç farklı tektonik bölge. Bu ne demek? Mesela 11 ilde deprem oldu peşpeşe, Hatay, Kahramanmaraş... O hattaki bütün şehirler yıkıldı. Zonguldak Devrek Belediyesi, İzmir Bornova Belediyesi ve İstanbul Beylikdüzü Belediye bir nefes birliği yaptı. Buradaki amaç herhangi bir yerde deprem olması hâlinde diğer iki belediye tüm gücüyle o belediyenin yanında olacak. Veya Türkiye'nin farklı bir bölgesinde bir afet olduğunda da biz 3 belediye birlikte hareket edeceğiz. Zonguldak'ı niye seçtiğimizi de söyleyim; madencilerimizin 6 Şubat'ta insanları enkazdan nasıl kahramanca kurtardıklarını gördük. Bu "domuz damı" denen sistemle enkazın içerisine rahatlıkla girebiliyor madencilerimiz. Mevut teknikte üstten aşağı kırarak giriliyor ama madenci domuz damıyla kendini güvene alarak enkazın altından da ortasında da enkaza girebiliyor. Devrek Belediyesi'nin 250 tane emekli madencisi var ve çok hızlı bir şekilde yaklaşık 2000-2500 madenciye ulaşabiliyor Devrek Belediyesi. Herhangi bir afet anında çok hızlı koordine edebileceğiz. Bizim bölgemizde de ejeneratör var, hilti var, madencilerimizin kullanacağı alet edevatlar var, toz maskesi var, bareti var. Sadece madenci gelsin, sadece gönüllü gelsin. Herhangi bir alet taşımasına gerek kalmayacak.

 

BEYLİKDÜZÜ'NE BARCELONA MODELİ DÖNÜŞÜM 

- Bugüne kadar ortaya koyduğunuz başarılı projelerden bahsettik. Şimdi biraz da size yöneltilen eleştirilerden konuşalım. Beylikdüzü'nün trafik sorunu bir türlü çözülemiyor. Bunun nedeni nedir?

- Beylikdüzü kooperatiflerle yapılmış bir kent. Bir kısım kooperatiflerimizin kendi yer altı otoparkları var ama Beylikdüzü'nün en eski mahalleleri olan Büyükşehir Mahallesi, Cumhuriyet Mahallesi, Barış Mahallesi... Buralarda maalesef otopark problemi var. Otopark problemi olunca da insanlar kaldırımlara, yol kenarlarına araçlarını bırakmak durumunda kalıyor ve yol altyapısı da bunu kaldırmıyor. Mesela en son açtığımız Vira Kavşağı'ndan Migros Kavşağı'na kadar olan Rıfat Ilgaz Caddesi üzerinde iki çarpı iki bir yolumuz var. Bırakın iki çarpı ikiyi, bir tır geçemiyor oradan. Çünkü sağına soluna arabalar park ediyor. Böyle olunca da trafik problemi varmış gibi görünüyor. Aslında Beylikdüzü'nün otopark problemi var. Bu problemi çözmek de bir dahaki döneme taahhüdümüz. Bu tarif ettiğim üç mahallede 42 bin konut var. 42 bin bağımsız bölüm var ve bu 42 bin bağımsız bölümün büyük bir kısmının otopark problemi var. Herkes bahçelere, yeşil alan gibi kullanılması gereken alanlara araçlarını park ediyor. Bu alanlar istila edilmiş durumda. Ben de Beylikdüzü'ne, "Barcelona Modeli" dediğim bir sistemi uygulamak niyetindeyim. Hem şehre cephe veren, hem şehri kaybetmeyen bir model, şehir plancısı olduğum için biraz teknik ifadelerle anlatmak istiyorum. Ben birileri gibi "bu eller planları çizecek demiyorum. Hani cetveli alacak, kalemi alcak, plan çizecek. Ben onu demiyorum. Ben bu kentin plan müellifiyim bir taraftan ama gelişen teknolojiyi de takip ediyorum. Artık planlar cetvelle, kalemle çizilmiyor. Bilgisayar ortamında çiziliyor. Çünkü artık her şey sayısallaşmış durumda. Biz 1998 yılında cetvelle, kalemle plan çizmeyi bıraktırdık Beylikdüzü'nde çünkü sayısal altyapısını benim ortağı olduğum bir firma kurmuştu o dönem. Umarım Murat Bey de bu röportajdan haberdar olur, artık planların bilgisayar başında çizildiğini bilsin (Gülerek). Bizim üniversite döneminde T cetveli ile çizdiğimiz planlar vardı. Ben hâlâ tasarımı tasarım kalemiyle yapmayı seven bir kent plancısıyım. Tasarım yaparım ama nihai projeler bilgisayar ortamında çizilir. Ben tasarımı yaparım, Murat Bey endişelenmesin. Beylikdüzü'nde mutsuz insan da  yok. Murat Kurum Bey'e nasıl anlattılar Beylikdüzü'nü bilmiyorum ama... Dereağzı mutsuz, Adnan Kahveci mutsuz, o mutsuz, bu mutsuz... İstanbul'un en çok tercih edilen ilçesinden bahesediyor. Böyle yaparak buradan oy alamaz Murat Bey onu belirteyim. Şimdi bu alanın tamamında önümüzdeki döneme ait bir "kentsel yenileme" çalışması yapacağız. Çünkü biz kavramları öldürmeye çok alışkınız aslında. "Kentsel Dönüşüm" kavramını da maalesef bu hükûmet öldürdü. Alnından vurdu "kentsel dönüşüm" kavramını. Biz ilçemiz için bu alanda parsel veya ada bazında değil, bütün bölgeyi ilgilendiren bazda bir yenileme yapacağız. Yeniden planlayacağız. Kendi özel avlusu olan, bazen ticari alana dönüşen orta avlu. Muazzam mekanlar ortaya çıkartacağız. Barcelona'ya gidemeyen komşularımız Beylikdüzü'nde Barcelona tadında bir yaşamı görecekler.

- Vadinin diğer etapları, 1. etap kadar ilgi görmüyor. Diğer etaplara ilginin artması için bir planınız var mı?

- Diğer etapların şöyle bir handikapı var. Birinci etap bütün konut adalarının ve çok yoğun konut bloklarının içerisinde ve her yerden ulaşım ve giriş yapma imkânı mümkün, etrafı yollarla çevrili. Ama diğer etapların yol cepheleri yok. Sadece birkaç noktadan vadiye girilebiliyor. Ve sanayi tesislerinin de olduğu bir alana da denk düşüyor. Konutlar henüz yoğunlaşmamış o bölgede. İnsan yoğunluğu az olduğu için de rağbet biraz daha az oluyor. Ama yaz aylarında Yaşam Vadisinin her etabı çok ciddi anlamda kullanılıyor. Şu an denizle de buluşmuş durumda. Hem İSKİ'nin çok büyük gayreti vardı bu süreçte. Çünkü bizden önce yapılmış İSKİ kanalları dahi olması gerektiği gibi tasarlanmadığı için biz onları bile yeniledik. Eski yönetimler buralara harcadıkları paraları boşa harcamışlar, o duvarların hepsi yıkılmıştı, tamamen yenilendi İSKİ tarafından. Şimdi altyapısını tamamlamadığınızda oradaki peyzajın hiçbir anlamı kalmıyor. Altyapısı tamamlanmamıştı, yol geçişleri tamamlanmamıştı. Yollar Yaşam Vadisi'ni kesiyordu. Mesela en son yaptığımız Vira Kavşağı'yla etapları birbirine bağladık. Öncesinde bir bağlantı yoktu. Kavşağın orta kısmına da şu an bir peyzaj çalışması yapıyoruz. göreceksiniz orası da muazzam bir alana dönüşecek.

- Vira Kavşağı projesi çok uzun sürdüğü için eleştiriler aldınız. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

- Öyle bir algı yaratıyorlar. Verilen zaman dilimi içerisinde, yalnızca 1 aylık bir aksamayla proje tamamlandı. Beylikdüzü'nün en kritik noktalarından biriydi aslında burası. Bir taraftan trafik akmaya devam ediyor, biz orada o çalışmayı yapıyoruz. Bir taraftan bütün altyapıların düğüm noktasıydı. Elektrik, doğalgaz, atık su, temiz su, fiber altyapılarının geçtiği bir noktaydı. Hiçbirini patlatmadan, hiçbirinde bir aksamaya sebebiyet vermeden tamamladık bu projeyi.

Bu çok üzüntü verici bir şey: "Çok uzun sürdü" denmesi. Kocaman bir yatırım orası. Muazzam bir yatırım. Biz bu konuda İBB'ye, Ekrem Başkan'a yürekten teşekkür ediyoruz. 14 yılın problemi idi eskiden Volvo Kavşağı olarak bilinen Vira Kavşağı. 14 yıldır yapılmıyordu. 1 yıl 2 ay gibi bir süre içerisinde yapılmış olmasına "çok uzun sürdü" denmesi hakkaniyetli gelmiyor bana. Yapılan güzel bir iş için "Helal olsun. 14 yıldır yapılmayan işi yaptılar. Teşekkür ederiz." demek yerine "Çok uzun sürdü" diye yaftalamaya çalışmak doğru değil. Ne kadar sürdü? On yıl mı sürdü? 14 yıldır yapmadığınız bir kavşak, Ekrem İmamoğlu ve ekibi tarafından yapıldı. Büyük bir yatırım. Küçük bir kavşak değil ki. O kavşağın ringini görüyorsunuz. Kocaman bir ring ve altyapısıyla birlikte toparlandı.

- Belediye binası için meclisten yetki aldınız. Bu yetkiyi neden kullanmadınız? Beylikdüzü Belediyesi ne zaman yeni hizmet binasına kavuşacak?

- Önümüzdeki dönemde ilk icraatlarımızdan bir tanesi olacak. Pandemisiyle, afetleriyle, ekonomik krizleriyle 5 yıl geçirdik. Biz her şeye rağmen söz verdiğimizden daha fazlasını yaptık. Belediye binası yapmayı da çok arzu ederdik çünkü çok dağınık bir yapıya sahibiz Beylikdüzü Belediyesi olarak. Ama ekonomik koşullar ortada. Biz bazı ihalelerimizi 2, 3 kez yaptık. Gürpınar Köy Meydanı'nı üçüncü ihalede verebildik. İlkinde bir firma girdi, yaklaşık maliyetin üzerinde bir meblağ istedi, veremedik. İkincisinde hiçbir firma katılmadı. Üçüncüsünde firmalar geldi, yaklaşık maliyetin altında bir değer istendiği için ancak üçüncü ihalede onaylayabildik. Şimdi insanlar önünü göremiyor. İnşaat maliyetleri arttı. Dün 1 liraya yapabildiğimiz şeyi bugün 6, 7 liraya yapamaz haldeyiz. Yani bu işin müsebbibi tam olarak Beylikdüzü Belediyesi değil ama ben bahane üretmeye gelmedim. Niyetim önümüzdeki dönem Beylikdüzü Belediyesi'ni tek bir çatı altında toplamak.

- Vehbi Orakçı'yı mı yoksa Mustafa Günaydın'ı mı daha güçlü bir rakip olarak görüyorsunuz?

-  Ben ikisine de başarılar diliyorum. (Gülerek)

 

ALDIĞIM OYLA REKOR KIRACAĞIM

- Bir önceki seçimde siz yüzde 56, rakibiniz Ak Parti adayı yüzde 41 oy aldı. Bu seçim ittifaklar olmadan sonuç öngörünüz nedir?

- Rekor kıracağım! Çok iddialı, biliyorum. Rekor kıracağız. Ben bir oran söylemeyim ama oyunu en fazla artıran belediye olacağız, göreceksiniz. Ben vatandaşımızdan o teveccühü görüyorum. Vatandaşımız hangi siyasi partiden olursa olsun, hizmeti işin ehline teslim edeceğinin farkındayım. Ben sadece Beylikdüzü'nü düşündüm, sadece Beylikdüzü'nün çocuklarını düşündüm, Beylikdüzü'nün gençlerini düşündüm, Beylikdüzü'nde yaşayan kadınları düşündüm. Onlar için hizmet ürettim. Yaşlılarımız için, engellilerimiz için... Beylikdüzü'nde yaşayan bütün yurttaşlarımıza nasıl fayda sağlayabileceğimizi düşündük. Takdir tabii ki vatandaşın. Tabii ki onların takdirine saygı duyarız. Bu kenti dirençli hâle getirmek için elimden gelenin fazlasını yapmaya gayret ettim. Ben sadece hizmet ettim. 7/24 hizmet ettim. Eğer vatandaşlarımız takdir eder, tekrar, bu kenti 5 yıl daha yönetme onurunu bize verirlerse, ben dünden daha fazla çalışacağımın sözünü verebilirim vatandaşlarımıza. Bizim ne kadar çalışkan olduğumuzu, arı gibi, karınca gibi çalıştığımızı insanlar bilir. Ben hiçbir zaman ağustos böceği olmadım. Yaz ayında türkü söyleyip kış ayında paniğe kapılan biri olmadım. Biz hep üretmek için gayret ettik. Beylikdüzü için üreteceğiz. Beylikdüzü'nün daha iyi yarınlara hazırlanması için elimizden gelenin fazlasını yapmaya gayret edeceğiz. Vatandaşlarımız bize güvensin. Beylikdüzü'ne dair önemli gelişmeleri mart ayının ilk on günü içerisinde açıklayacağım. Bu açıklayacağım gelişmeler aynı zamanda bütün Türkiye'ye de referans olacak gelişmelerdir. Türkiye'nin de istifade edeceği muazzam bir şey hazırlıyorum. Emin olun Beylikdüzü artık uluslararası bir belediyecilik örneği ile karşı karşıya kalacak ve bu kentte yaşayan herkes gurur duyacak Beylikdüzü'yle. Tüyo vermeyeceğim. Ben konuşan değil de icraatlarını gösteren bir belediye başkanı olmayı arzu ettim her zaman. Çok yenilikçi işler kazandıracağım hem yerel yönetime hem Beylikdüzü'ne. Heybemiz dolu bir şekilde vatandaşın önüne çıkacağız. Takdir tabii ki Beylikdüzü'nde yaşayan vatandaşlarımızın. Ama onları asla mahcup etmeyeceğim, hangi siyasi görüşten olursa olsun. Siyasi görüşüne göre değil, bu kentin beklentisine göre hizmet eden yönetici olmaya devam edeceğim.

Mehmet Murat Çalık kimdir?
- Mehmet Murat Çalık 2019 yılından itibaren Beylikdüzü belediye başkanı olarak faaliyetlerine ve hizmetlerine devam eden İTÜ şehir ve bölge planlama mezunu, aynı zamanda Beylikdüzü'nün plan mühellifi olan, Ekrem İmamoğlu döneminde de teknik koordinatör olarak görev yapan biridir.
Beylikdüzü ile tanışıklığım 1998 yılına dayanıyor. 1998 yılında Beylikdüzü'nün ilk sayısal altyapısını oluşturduk. Sonrasında başkanlar değişti ama biz buraya hizmet vermeye devam ettik. 2019-2024 yılları arasında da bu kente belediye başkanı olarak hizmet etme görevine layık bulunduk. Yaklaşık 2 ay sonra da bu görevi tamamlayacak olan kişiyim.